Dur Kalklarda Debriyaja Basılır Mı? İzmir’in Trafik Karmaşasında Hayatta Kalma Rehberi
Bazen İzmir’de, trafiğe çıkıp arabanın direksiyonuna geçmek, sanki bir video oyununda “boss fight” yapmak gibi geliyor. Hele hele dur-kalk yapacağınız bir yola girdiniz mi, o kadar çok düşünüyorsunuz ki, sonunda araba size değil, siz arabaya hâkim olmaya çalışıyorsunuz. Ama bir soru var ki, bu soruyu hep kafamda soruyorum: Dur kalklarda debriyaja basılır mı? Hadi gelin, hep birlikte bu trafik bilmecesini çözelim.
Dur Kalk Trafiği: Klasik İzmir Sahnesi
İzmir’de, özellikle sabah saatlerinde, trafik, bazen yavaş ilerleyen bir nehir gibi; bazen de bir anda hızlanıp ters yöne akan bir dağ keçisi gibi hareket eder. İşin komik tarafı, o “dur” anı geldiğinde, araba bir anda durur ama sanki hiç beklememişiz gibi, hemen gaza basmak isteriz.
Önümdeki araba neredeyse “dur” diyordur, ben de aniden “hadi bakalım, bas gaza!” diye beklerken, şoför arkadaşın hiç de düzgün çalışmayan sağ elini debriyajda gördüğünde, hemen düşünmeye başlıyorum: “Dur kalklarda debriyaja basılır mı?”
İç sesim: “Valla ben basıyorum, ama bu doğru mu? Neden bu kadar ciddi bir soru oldu?”
Bir yanda direksiyonum, bir yanda düşüncelerim arasında sıkışıp kaldım, ama sonunda kararımı verdim. Debriyajı kullanmak, trafik ışığında “yeşil yanarken” vites değiştirmek gibi bir şey. Peki, gerçekten her dur-kalkta debriyaja basmalı mıyız, yoksa bu, sadece yaşlandıkça içine düştüğümüz bir “araba sürme geleneği” mi?
Debriyaj: Trafik Mücadelelerindeki Gizli Kahraman
Dur-kalk trafiği dedik, ama bir de şöyle bir gerçek var: Debriyaj, aslında hayatımızın her anında yanımızda olan bir kahraman. Trafik sıkıştığında, debriyaja basmak zorunda kalmasam da, “basmalı mıyım?” diye hep düşündüm. Ama işte o an, bazen debriyaja basmadan hızlanmayı denemek, araba da takılınca o sesi duyunca “yuh” demek, garip bir deneyim oluyor. Sonuçta, her dur-kalkta debriyaja basmak zorunda değiliz, ama çoğu zaman, debriyaja basmadan ilerlemek, doğru bir strateji değil.
Bir gün, Tuncay’la bir sohbetimizde tam bu konuda konuşuyorduk:
Ben: “Yani dur kalkta debriyaja basmasak, sorun çıkar mı?”
Tuncay: “Bence bir anlık rahatlık, sonra motoru kaybettirir. Debriyaj basmadan gitmeye çalışırsan, araba seni yavaşlatır. Sonra kıyameti koparırsın.”
Ben: “Yani… yani, aslında her zaman debriyaja basmam lazım ha?”
Tuncay: “Evet abi, motorla dans etmek bu, hiç unutma!”
Burada Tuncay çok doğru söyledi. Motorun düzgün çalışması için debriyaja basmak şart. Eğer dur-kalk yaparken hep aynı hatayı yaparsanız, sonunda motoru kaybedebilirsiniz. Ama bunu bilmek, gerçekten trafikte başarılı bir şoför olmanın sırrı.
Debriyaja Basma Stili: Kendine Has Bir Sanat
İzmir gibi şehirlerde, dur-kalk trafiğinde debriyaja basmak, aslında bir tür “sanat” hâline geliyor. İnsanlar, bu konuda da kendi stillerini yaratıyor. Kimisi debriyaja tıpkı bir şairin kalemine dokunduğu gibi nazikçe basar, kimisi ise vites geçişlerini bir şampiyon gibi hızlı yapar. Herkesin kendi tekniği var. Ama sormak lazım: Dur kalklarda debriyaja basmak, gerçekten bu kadar önemli mi?
İç sesim: “Abi, bu kadar üzerinde düşünme, gidip bir yere varmak lazım.”
Ama işte, benim gibi tipler için, her şeyin altında bir anlam aramak çok cazip. Trafikte, debriyaja basarken hayatın anlamını bulabileceğini düşünüyorum bazen. Hem belki de o basit hareket, her anı kontrol etme arzusundan başka bir şey değildir. Her dur-kalkta debriyaja basmak, hayatın sıkışıklıklarına karşı bir tepki de olabilir. Bir tür ritüel gibi…
Trafikte İnsanlık Halleri
Aslında, bu dur-kalklar bir tür insanlık hâli de diyebiliriz. Gündelik hayatta yaşadığımız, bazen minik, bazen büyük “duraklamalar” gibi. Bazen yolumuza devam ederken bir şeyler kaybolur, bir şeyler eksik olur, ama o debriyajı basarak, bir şekilde bir kontrol hissi oluştururuz. Trafik, hayatın kendisi gibi: Yavaşlıyoruz, duruyoruz, ama her zaman tekrar devam ediyoruz.
Bir gün, trafikte yalnızken düşündüm: “Dur kalklarda debriyaja basılır mı?” Bu sorunun cevabını bulmak, sadece araba kullanmakla ilgili değil. Hayatta, her anın kıymetini bilmek, durduğunda nasıl hareket edeceğini planlamak ve sonra yeniden devam etmekle ilgili bir şey. Her an duraklama hakkına sahip olmak ama sonunda debriyajla ya da debriyajsız yolumuza devam etmek.
Sonuç Olarak
İzmir’deki dur-kalk trafiğinde debriyaja basmak, aslında küçük bir seçim gibi görünebilir, ama bir o kadar derin bir anlam taşır. Bazen basarız, bazen basmayız, ama önemli olan her dur-kalkta hayatta kalabilmektir. Trafikte, debriyajla ya da debriyajsız hareket etmek, sonunda yolumuza devam etme kararı almak gibidir.
O yüzden bir dahaki sefere “Dur kalklarda debriyaja basılır mı?” diye sorarsanız, cevabım şu olacak: Basın, bazen debriyaj basmak, hayatta ilerlemenin tek yoludur.